VAJİNAL ENFEKSİYONLAR

%99

Başarı Oranı

Vajinal enfeksiyonlar, birçok kadını etkileyen yaygın sağlık sorunlarından biridir. Vajina, doğal olarak bir dizi mikroorganizma içerir, ancak dengesizlikler veya patojen mikroorganizmaların artışı sonucunda enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. 

  1. Mantar Enfeksiyonları: Genellikle Candida albicans adlı mantarın neden olduğu mantar enfeksiyonları, vajinal kaşıntı, yanma ve akıntıya yol açabilir.
  2. Bakteriyel Vajinoz: Vajinadaki doğal bakteri dengesinin bozulması sonucunda ortaya çıkan bu enfeksiyon, kötü kokulu bir akıntı, kaşıntı ve yanmaya neden olabilir.
  3. Trichomonas: Trichomonas vaginalis adlı parazitin neden olduğu bu enfeksiyon, kaşıntı, yanma, koku ve idrar yaparken acı gibi belirtilere yol açabilir.
  4. Mikoplazma ve Ureaplazma: Bu mikropların neden olduğu enfeksiyonlar da vajinal sağlığı etkileyebilir.

Vajinal enfeksiyon belirtileri, enfeksiyonun türüne bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak şu belirtiler görülebilir:

  1. Vajinal kaşıntı ve yanma.
  2. Anormal vajinal akıntı (renk değişikliği, kötü koku).
  3. İdrar yaparken veya cinsel ilişki sırasında acı.
  4. Vajinal bölgede kızarıklık ve şişlik.

Vajinal enfeksiyonların tanısı, genellikle semptomlara dayanır. Doktorlar, vajinal akıntı örneklerini inceleyerek veya diğer laboratuvar testleri kullanarak enfeksiyonun türünü belirleyebilirler.

  1. Mantar Enfeksiyonları: Antifungal ilaçlar, kremler veya fitil kullanılabilir.
  2. Bakteriyel Vajinoz: Antibiyotik tedavisi uygulanabilir.
  3. Trichomonas: Antiparaziter ilaçlar reçete edilebilir.
  4. Mikoplazma ve Ureaplazma: Antibiyotik tedavisi gerekebilir.

  1. İyi Hijyen: Günlük hijyen alışkanlıklarına dikkat etmek, enfeksiyon riskini azaltabilir.
  2. Cinsel Sağlık: Kondom kullanımı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önleyebilir.
  3. Doğru Antibiyotik Kullanımı: Antibiyotiklerin gereksiz ve kontrolsüz kullanımından kaçınılmalıdır.

Vajinal enfeksiyonlar, genellikle tedavi edilebilir durumlar olsa da, tedaviye başlamadan önce bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir. Ayrıca, düzenli doktor muayeneleri ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları, vajinal sağlığın korunmasına yardımcı olabilir. Unutmayın ki, sağlıklı bir yaşam tarzı ve düzenli doktor kontrolleri, vajinal enfeksiyonların önlenmesinde önemli bir rol oynar.

VAJİNAL ENFEKSİYONLARIN LAZER İLE TEDAVİSİ

%99

Başarı Oranı

Vajinal enfeksiyonlar, birçok kadının karşılaştığı yaygın sağlık sorunlarından biridir. Geleneksel tedavi yöntemleri genellikle antibiyotikler ve antifungal ilaçları içerirken, son yıllarda lazer teknolojisinin vajinal enfeksiyon tedavisinde yenilikçi bir rol oynadığı gözlemlenmektedir.

Lazer ile Vajinal Enfeksiyon Tedavisi Nedir?

Gebelik dönemi, annenin ve bebeğin sağlığı açısından kritik bir zaman dilimidir. Bu dönemde sağlıklı beslenme, anne adayının ihtiyaçlarını karşılamak ve bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimini desteklemek için hayati öneme sahiptir.

  1. Non-invaziv Yöntem: Lazer ile vajinal enfeksiyon tedavisi genellikle cerrahi müdahale gerektirmeyen, non-invaziv bir yöntemdir.
  2. Hızlı ve Etkili: Lazer tedavisi genellikle hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir ve hastaların çoğunluğunda hızlı bir iyileşme süreci görülebilir.
  3. İyileşme ve Gençleşme Etkisi: Lazerin cilt hücrelerini uyarıcı etkisi, vajinal bölgedeki dokuların yeniden yapılanmasını teşvik edebilir, bu da gençleşme etkisi yaratabilir.
  4. Tekrarlanabilirlik: Lazer ile vajinal tedavi, ihtiyaç duyulduğunda tekrarlanabilir, bu da uzun vadeli tedavi gerektiren durumlar için uygun bir seçenek olabilir.

  1. Mantar Enfeksiyonları: Lazer tedavisi, mantar enfeksiyonlarının neden olduğu kaşıntı ve tahrişin azalmasına yardımcı olabilir.
  2. Bakteriyel Vajinoz: Vajinal bakteri dengesini düzeltme ve kötü kokulu akıntıyı azaltma potansiyeline sahip olabilir.
  3. Gençleşme: Lazerin uyarıcı etkisi, vajinal dokularda gençleşme ve iyileşme sağlayabilir.

  1. Profesyonel Gözetim: Lazer tedavisi her zaman deneyimli bir sağlık profesyoneli tarafından gerçekleştirilmelidir.
  2. Uygun Aday Seçimi: Lazer tedavisi uygun adaylar için önerilir; hamilelik veya belirli sağlık sorunları olanlar için uygun olmayabilir.
  3. Geçici Yan Etkiler: Kızarıklık, hafif şişlik veya hassasiyet gibi geçici yan etkiler görülebilir.

Lazer ile vajinal enfeksiyon tedavisi, geleneksel yöntemlere alternatif olarak değerlendirilebilecek bir seçenek olabilir. Ancak, bu tedavi yöntemini düşünmeden önce bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir. Her hasta farklıdır ve tedaviye yanıtları da bireyseldir.

PELVİK TABAN CERRAHİSİ

%99

Başarı Oranı

Pelvik taban cerrahisi, pelvik bölgedeki anatomik yapıların düzeltilmesi veya iyileştirilmesini amaçlayan bir cerrahi dalıdır. Bu cerrahi, genellikle pelvik organların desteklenmesi, inkontinansın tedavisi ve pelvik taban bozukluklarının düzeltilmesi gibi durumları hedefler. 

Pelvik Taban Cerrahisinin Kapsamı:

Gebelik dönemi, annenin ve bebeğin sağlığı açısından kritik bir zaman dilimidir. Bu dönemde sağlıklı beslenme, anne adayının ihtiyaçlarını karşılamak ve bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimini desteklemek için hayati öneme sahiptir.

  1. İnkontinans (idrar kaçırma / tutamama) Cerrahisi: Pelvik taban cerrahisi, idrar veya dışkı kaçırma sorunlarına neden olan inkontinansın tedavisinde kullanılabilir. Sıkça tercih edilen bir prosedür, inkontinansı azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak için pelvik taban kaslarını güçlendirmeyi amaçlar.
  2. Pelvik Organ Prolapsusu (sarkması) Cerrahisi: Pelvik organ prolapsusu, uterus, mesane veya rektumun vajinal kanal içinde sarkması durumudur. Pelvik taban cerrahisi, bu organların doğru konumda tutulmasını sağlamak amacıyla yapılan bir dizi prosedürü içerebilir.
  3. Rekonstrüktif Cerrahi: Pelvik taban cerrahisi, pelvik bölgedeki travma, cerrahi müdahale veya doğuştan gelen bozukluklara bağlı olarak meydana gelen anatomik deformiteleri düzeltmek için rekonstrüktif cerrahi prosedürler içerir.

  1. İyileştirilmiş Yaşam Kalitesi: Pelvik taban cerrahisi, inkontinans ve pelvik organ prolapsusu gibi durumların neden olduğu semptomları azaltarak hastaların yaşam kalitesini artırabilir.
  2. Minimal İnvaziv Yaklaşımlar: Birçok pelvik taban cerrahisi prosedürü, minimal invaziv cerrahi teknikleri kullanılarak gerçekleştirilebilir. Bu da daha az ağrı, daha kısa iyileşme süreci ve daha küçük cerrahi kesiler anlamına gelir.
  3. Hastaya Özgü Tedavi: Cerrah, her hastanın durumunu dikkate alarak bireysel bir tedavi planı oluşturabilir, bu da daha etkili sonuçlara yol açabilir.

  1. Cerrahi Komplikasyonlar: Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, pelvik taban cerrahisi de bazı riskler içerir. Enfeksiyon, kanama veya anestezi reaksiyonları gibi komplikasyonlar meydana gelebilir.
  2. İyileşme Süreci: İyileşme süreci hastadan hastaya değişebilir ve cerrahi sonrası dönemde dinlenme ve uygun bakım gerektirebilir.
  3. Uygun Aday Seçimi: Cerrahi önerilen durumlar için uygun adayların seçimi, başarılı sonuçların sağlanması açısından önemlidir.

Pelvik taban cerrahisi, modern tıbbın gelişmeleriyle birlikte hastaların pelvik sağlıklarını iyileştirmek için kullanılan etkili bir yöntemdir. Ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi, bu prosedürlerin de uzman bir cerrah tarafından yapılması ve hastanın durumuna uygun olarak planlanması önemlidir. Hastaların cerrahi öncesinde ve sonrasında detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi, tedavi sürecinin başarılı bir şekilde yönetilmesine katkı sağlar.

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA, İDRAR TUTAMAMA 

%99

Başarı Oranı

Kadınlarda idrar kaçırma, genellikle sık karşılaşılan ancak hala konuşulmaktan çekinilen bir sağlık sorunudur. Bu durum, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan birçok zorluğa neden olabilir.

  1. Stres İdrar Kaçırma: Gülmek, öksürmek, hapşırmak gibi aktivitelerle ilişkili olan bu tür idrar kaçırma, pelvik taban kaslarının zayıflığından kaynaklanabilir.
  2. Urgency (Aşırı Aktif Mesane, Sıkışma) İdrar Kaçırma: Aniden gelen yoğun idrar ihtiyacıyla birlikte ortaya çıkan bu durum, mesane kaslarının kontrolsüz kasılması sonucu meydana gelebilir.
  3. Taşma İdrar Kaçırma: Mesanenin tamamen boşaltılamaması sonucu oluşan bu durum, genellikle idrarın sürekli damla damla sızmasına neden olabilir.

  1. Hamilelik ve Doğum: Hamilelik ve doğum, pelvik taban kaslarını zayıflatarak idrar kaçırmaya zemin hazırlayabilir.
  2. Menopoz: Hormonal değişiklikler, menopoz sonrasında idrar kaçırmaya neden olabilir.
  3. Yaşlanma: Yaşlılıkla birlikte vücutta meydana gelen doğal değişiklikler, idrar kontrolünü etkileyebilir.

  1. Fizik Tedavi: Pelvik taban kaslarını güçlendirmek için fizik terapistleri tarafından uygulanan egzersiz programları.
  2. İlaçlar: Mesane kontrolünü artırmak için kullanılan ilaçlar.
  3. Cerrahi Müdahale: Pelvik organların desteklenmesi veya düzeltilmesi amacıyla yapılan cerrahi operasyonlar.
  4. Davranışsal Tedavi: Tuvalet alışkanlıklarını düzenleyerek, idrar kaçırmanın kontrol altına alınması.

Kadınlarda idrar kaçırma, sadece fiziksel değil aynı zamanda duygusal ve sosyal yaşamı da etkileyebilir. Destek gruplarına katılmak, sağlık profesyonellerinden yardım almak ve konuyla ilgili bilinçlenmek, bu durumu yönetmede önemli adımlar olabilir. Unutulmamalıdır ki, idrar kaçırma tedavi edilebilir bir durumdur ve sağlık profesyonelleri bu konuda yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, kadınlarda idrar kaçırma sık karşılaşılan bir sorun olup, birçok etkili tedavi yöntemi bulunmaktadır. Erken müdahale ve uygun tedavi ile kadınlar, bu sağlık sorununu yöneterek yaşam kalitelerini artırabilirler.

HPV VİRÜSÜ ENFEKSİYONU

%99

Başarı Oranı

İnsan Papilloma Virüsü (HPV), cinsel yolla bulaşan bir virüs olup, dünya genelinde birçok bireyi etkileyen yaygın bir enfeksiyondur.

  1. Genital Siğiller (Condyloma Acuminata): HPV enfeksiyonunun en bilinen belirtilerinden biri genital siğillerdir. Ciltte veya mukozada (vajina, penis, anüs) görülebilirler.
  2. Rahim Ağzı Kanseri: HPV, rahim ağzı kanserinin başlıca nedenlerinden biridir. Özellikle yüksek riskli HPV türleri, hücresel değişikliklere neden olarak rahim ağzında kanser gelişimine yol açabilir.
  3. Diğer Kanser Türleri: Yüksek riskli HPV türleri ayrıca vulva, vajina, penis, anüs ve ağız boşluğu gibi bölgelerde de kanser riskini artırabilir.

  1. Cinsel İlişki: HPV genellikle cinsel temas yoluyla bulaşır. Kondom kullanımı enfeksiyon riskini azaltabilir, ancak tamamen ortadan kaldırmaz.
  2. Doğum: Anne-Babadan bebeğe doğum sırasında geçiş de mümkündür.

HPV enfeksiyonunun birçok türü belirti göstermez ve kişi virüsü taşıdığının farkında olmayabilir. Ancak bazı durumlarda şu belirtiler ortaya çıkabilir:

  1. Genital siğiller.
  2. Rahim ağzı kanseri durumunda; anormal vajinal kanama veya ilişki sırasında ağrı.

  1. HPV Aşısı: Cinsel temas öncesi aşılanmak, özellikle genç yaşlarda, HPV’nin neden olduğu kanserlerin önlenmesinde etkili bir yol olabilir.
  2. Kondom Kullanımı: Cinsel temas sırasında kondom kullanmak, HPV enfeksiyonu riskini azaltabilir.
  3. Düzenli Kontroller: Kadınlar için rahim ağzı kanseri tarama testleri, potansiyel hücresel değişiklikleri erken evrede tespit edebilir.

  1. Genital Siğiller: Siğiller dondurma (kriyoterapi), lazer tedavisi veya cerrahi yöntemlerle çıkarılabilir.
  2. Hücresel Değişiklikler: Hafif hücresel değişiklikler genellikle takip edilir, ancak ciddi durumlarda cerrahi müdahale veya diğer tedavi seçenekleri değerlendirilebilir.
  3. Rahim Ağzı Kanseri: Tedavi seçenekleri cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapiden oluşabilir.

HPV enfeksiyonu, cinsel sağlık konusunda dikkat edilmesi gereken önemli bir sorundur. Aşı, düzenli kontroller ve sağlıklı cinsel ilişki alışkanlıkları, HPV enfeksiyonu ve ilişkili sorunlardan korunmak için önemli adımlardır. Tedavi gerektiren durumlarda, bir sağlık profesyoneliyle görüşmek önemlidir.

Op. Dr. İmran Ayhan

Kadın Hastalıkları / Estetiği ve Doğum Uzmanı

İletişime geçin, birlikte sizin için neler yapabileceklerimizi konuşalım.

Op. Dr. İmran Ayhan

Kadın Hastalıkları / Estetiği ve Doğum Uzmanı

İletişime geçin, birlikte sizin için neler yapabileceklerimizi konuşalım.

Muayenehane Adresi

Şenevler Mh. 6106 Sk. No: 38BA Zümrüt Evleri Sitesi Altı Karaköprü/Şanlıurfa

Randevu Alın

Klinik Telefonu
+90 (532) 545 63 00

Çalışma Saatlerimiz

Hafta İçi : 08:00 – 17:00
Cumartesi : 08:00 – 14:00